Yeni dfddfddf
2
Ceza sorumluluğunda kişinin suç işlediği sırada ceza sorumluluğunu ortadan kaldıracak veya azaltacak kapsam ve nitelikte herhangi bir akıl hastalığı ya da akıl zayıflığı içinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Kişinin olaydan önce veya olaydan sonra herhangi bir psikiyatrik tablo içinde olması ceza sorumluğunu etkilemez. Burada önemli olan suç işlendiği sırada ceza sorumluluğunun (bilinç ve eylem özgürlüğünün) olmamasıdır. Psikiyatrik tablolar dışında çeşitli tıbbi durumlar da kişinin ceza sorumluluğunu ortadan kaldırabilir veya azaltabilir.
Psikotik bozukluklar, şizofreni, paranoid bozukluklar, affektif bozukluklar, organik beyin sendromu, demans, ileri derecede zeka gerilikleri (idiosi, embesilite) ceza sorumluluğunun kalkmasına yol açan psikiyatrik tablolardır. Suç işlediği sırada bu tablolardan biri içinde olan kişinin ceza sorumluluğu yoktur -herhangi bir ceza verilmez- ve yargı organlarınca toplum güvenliği açısından bir akıl hastanesinde muhafaza ve tedavi altına alınırlar (TCK 46).
Psikozların daha hafif dereceleri, ağır nörotik bozukluklar, ağır kişilik bozuklukları, alkolizm ve ileri derecede fobiler, ağır stres reaksiyonları, debilite-embesilite sınırı ve aşağı debilite derecesindeki zeka gerilikleri’nde ise kişilerin ceza sorumluluklarının tam olmadığı, yetersiz olduğu kabul edilir (TCK 47). Azaltılmış ceza sorumluluğu uygulamada azami ve asgari olarak belirtilmektedir. Sorumluluğun ileri derecede yetersiz olması veya yetersiz olması şeklinde yapılan bu nitelemeye göre ceza 1/2 ile 1/3 oranında indirilir. Kişiler hükümden sonra hastanede muhafaza ve tedavi altına alınmazlar.
Bilinç ve eylem özgürlüğünü ortadan kaldıran ancak akıl hastalığı veya akıl zayıflığı olarak adlandırılmayan psikiyatri dışı çeşitli tıbbi tablolarda; epilepsi krizi, üremi veya diabet koması, hipertiroidi krizi, karbonmonoksit, karbondioksit, eter gibi maddelerin solunması, zehirlenmeler, yüksek ateş nedeniyle oluşan bilinç bozuklukları’nda kişilerin ceza sorumlulukları ortadan kalkar veya azalır. Alkol yada narkotik maddelere iptila derecesinde (fiziki bağımlılık) bağımlı olanların bu maddeleri sağlamak için işlediği suçlara karşı ceza sorumlulukları yoktur. Ancak kişinin istemli olarak alkol veya toksik madde alması ceza sorumluluğunu hiçbir şekilde etkilemez. Yasada arızi durum olarak tamınlanan bu tabloların sorumluluğa etki edebilmesi için etkenin oluşmasında suçlunun bir kusurunun bulunmaması gerekir.