*Sosyal belediyecilik nedir? Nasıl bir anlayışla bu uygulamaları hayata geçiriyorsunuz?

*Toplumun tüm yoksul ve ezilen kesimleri başta olmak üzere; emeğiyle geçinenlerin, işsizlerimizin, köylülerimizin, esnafımızın, kadınlarımızın, çocuklarımızın, gençlerimizin, engellilerimizin, sorun, ihtiyaç ve taleplerine öncelik veren, kentin sosyal yaşamının düzenlenmesinde insanı merkeze koyan, katılımcı, demokratik, emeğe ve sosyal adalete saygılı olmayı kılavuz edinen, barış içinde, dostça, kardeşçe birlikte yaşamayı, dayanışma ve sevgiyi öncelikleri olarak gören, hizmetlerde eşitliği ilke edinen, her düşünce ve eyleminde, halkın çıkarlarını titizlikle gözeten bir anlayış olarak tanımlıyoruz.

*Sosyal belediyecilik uygulamaları belediyelerde nasıl olmalıdır?

*Artık klasik belediyecilik anlayışı geride kalmalı. Klasik belediyecilik yerine sosyal belediyecilik anlayışını gündeme getirmeliyiz. Bu da iş, aş, ekmek, sağlık, insanca yaşam, eğitim, çevre gibi faktörlerdir. Tüm bunları kapsıyor sosyal belediyecilik. Şöyle söyleyeyim; belediyeler küçük birer yerel hükümet gibidirler. Bu yerel hükümetleri başkanı da belediye başkanı, parlamento üyeleri de belediye meclisidir. Bu bağlamda belediyeler halkla doğrudan birebir temas kurabilir. Belediyeleri ticarethane gibi bir tüccar zihniyetiyle yürütenler bunu pek fark edemezler. Yani şirket kurarak belediyeyi yönetebilirsiniz. Çok ta para kazanabilirsiniz. Ama belediye bir ticarethane değil, hizmet üreten, halka hizmet götüren, kentte yaşayan halkın sağlığından, selametinden, huzurundan kısaca her şeyinden sorumlu olan kamusal kurumlardır. Dikili örneği bu alanda Türkiye’nin pusulası olmalı. Birileri gibi fakir fukara edebiyatıyla, dilenci kültürüyle kandırmak ve kendine bağlamak yerine, herkese hizmeti eşit götürmeli.

*Dikili’de su ücreti, ekmek, sağlık, ulaşım gibi uygulamalarınız ile gündemdesiniz. Dikili’de sosyal belediyecilik adına neler yapıyorsunuz? Uygulamalarınızdan bahseder misiniz?

*Ben tam olarak sosyal belediyeciliği uyguladığımı söyleyemem henüz. Benim yaptığım sadece bir başlangıç. Türkiye’de bir tane değil birden çok Dikili olmalı. Öncelikle su bir haktır her şeyden önce. 10 tona kadar su parası almıyoruz. Bu uygulama küresel ısınmanın meydana getirdiği yıkıntıları düşünerek su tasarrufuna yönelik bir harekettir ilk olarak. Kişi su saatine bakıp 10 tona yaklaştıysa ‘aman ay sonuna kadar sudan az faydalanalım’ diye çaba harcıyor. Bu hem su tasarrufu sağlıyor hem de ekonomik anlamda vatandaşımızı biraz rahat ettiriyor. Sosyal belediyecilik burada başlıyor. Ayrıca okullardan da su parası almıyoruz. Ülkemizdeki ekonomik koşulları göz önüne alarak ekmeği de ilçemizde yarı fiyatına satıyoruz. Ekmeğimiz belediyemizin ekmek fırınında tamamen sağlığa uygun ve modern makinelerimizde yapılıyor. Halkımız bu uygulamamızdan çok memnun. Çünkü dar gelirli bir aile 1 ekmekten ayda 10 ytl kar sağlıyor. Günde 5 ekmek alan bir aile de ise bu rakam ayda 52 ytl kar ediyor. Bunu 1 yıla vurursak 625 ytl gibi bir rakam yapıyor. Şehir içi ulaşımdan da para almıyoruz. Kışın çocuklarımızı okullarına ücretsiz servislerimizle bırakıyoruz. Parasız eğitimden yanayız. Çocuklarımızı sık sık yazarlarımızla buluşturuyoruz. İmkânlarımız dâhilinde kitap dağıtıyoruz. Geçtiğimiz eğitim döneminde okullarda tüm çocuklarımıza kitaplar dağıttık. Okuduğu kitabın özetini çıkaran çocuğumuza bir kitap daha veriyoruz. Çocuklarımız okudukça ve özetini çıkarıp bize getirdikçe bizden kitabını alıyor. Bir başka uygulamamızda sağlıkta. Eğitimde olduğu gibi sağlıkta da ‘paran kadar sağlık’ anlayışına karşıyız. Belediyemizin Halk Sağlığı Merkezinde vatandaşımızdan 1 ytl gibi sembolik bir ücret alıyoruz. Ambulansımız hastalarımızı ücretsiz taşıyor.

Bu hizmetlerimizin dışında belediye olarak işsizliği en aza indirecek projeler üretiyoruz. Sosyal alanda yaptıklarımız sadece bunlarla sınırlı kalmıyor. Kültürel ve sanatsal etkinlikler de sosyal yaşamın gelişimine katkıda bulunuyoruz.

*’İşsizliği en aza indirecek projeler üretiyoruz’ dediniz. Dikili için ürettiğiniz projeler nelerdir?

*Jeotermal projesi gerçekleştirdik. Dikili’de jeotermal enerjiyle otel, motel, pansiyon, kaplıca gibi tesislere direk olarak termal su vermeyi düşünüyoruz. Konutlara sıcak su vermeye başladık. Dikilimiz jeotermalle denizin buluştuğu nadir dünya kentlerinden biri olma özelliğini de taşıyor. Dikili’de sağlık turizmi hızlı gelişmektedir. Sıcak suya bağlı olarak organik tarımın da ülke çapında öncülüğünü yapmaya başladık. Bu gelişimlerimizi fuarlarda anlatarak ilgileri üzerimize topladık. Yatırımcıların ilgisini çektik. Tam donanımlı ve termal nitelikli bölgenin en büyük hastanesi projemiz de hazır. 211.000 metrekarelik alana yapılacak projeye göre 400 yataklı hastane, 50 yataklı diyaliz merkezi, 400 yataklı transfer oteli, 400 yataklı apart otel olacak. 1250 yatak kapasiteli tam teşekküllü ve termal nitelikli bölge hastane projesin de helikopter pisti, konferans salonu, restoran, alış-veriş merkezi, otopark, çocuk bahçesi, spor kompleksi (futbol, basketbol, tenis vs.) ve yüzme havuzu da bulunuyor. Ayrıca, bir yurt ve bir kreş yapmayı düşünüyoruz. Aynı zamanda Dikili’ye “Engelsiz Sevgi Köyü” çalışmalarını da sürdürüyoruz. Projelerimizi hazırladık. Bu proje Dikili Belediye Başkanlığı ve Dikili Engelliler Dayanışma Derneği tarafından başlatıldı. Engelsiz Sevgi Köyü için 1250 yataklı bölge hastanesinin yanındaki deniz ve Dikili manzaralı 30 dönümlük araziyi Dikili Engelliler Dayanışma Derneği’ne tahsis ettik. Çiftçilerimize yönelik çalışmalarımız, projelerimiz var. İlçemize birde kültür, sanat köyü kazandırmayı düşünüyoruz.

*Kültür ve sanat alanında yapılan çalışmalardan da bahseder misiniz?

*Daha önce söylediğim gibi Kültürel ve sanatsal etkinliklerle de sosyal yaşamın gelişimine katkıda bulunuyoruz. Bir toplumun gelişiminde kültürel eğitimin ve sanatsal gelişimin önemini biliyoruz. Belediyemizin kültür ve sosyal işler müdürlüğünce yıl boyu hazırladığımız etkinliklerle ve kurslarla bu alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yaptığımız etkinliklerde eğitime, çocuğa önem verdik. Bunun yanında Dünyamızda gelişen olayları yakından takip ettik ve çocuklarımızı yozlaştırıcı 12 Eylül sonrası çarpık kültür anlayışından kurtarma uğraşımız sürdürdük. Dikili Barış, Demokrasi ve Emek Şenlikleri’nde, tüm dünya halklarının, tüm insanlığın ortak özlemi olan barış ve kardeşlik mesajlarımızı en başta karşı yaka olmak üzere tüm dünyaya gönderdik. Dosta düşmana herkese, farklı inanç, kültür ve düşüncelerin yan yana barış içinde bir arada yaşamaya engel olmadığını, aksine zenginlik olduğunu haykırdık. Çok önemli bir değerimiz olan Mevlana’da öne çıkan bir özelliği ‘Hoşgörü ve farklılıkları birlikte yaşama’ anlayışını şenliklerimizde yaşatmak istedik. Açtığımız kurslar ve yaptığımız etkinliklerde hep insanı ve eğitimi temel aldık. Kurslarımızda eğitim alan çocuklarımız belirli zamanlarda etkinlikler düzenlediler. Panelleriyle, konserleriyle, tiyatro gösterileri ve her alanda düzenlenen etkinliklerle Dikili’nin bir barış şehri olduğunu herkese duyurduk. Bu çalışmaların yanında Katılımcı Demokrasinin gereği olan Sivil Toplum Örgütlenmelerine ve çalışmalarına önem veriyoruz. Kent Konseyi, Kadın Dayanışma ve Gençlik Merkezi oluşumunu çalışmalarını yakından destekliyoruz. Diğer demokratik kitle örgütlerinin çalışmalarına, özellikle Dikili Engelliler ve Dayanışma Derneğinin çalışmalarını önemsiyor ve destekliyoruz. Belediye olarak projelerimizi onlarla paylaşıyoruz ve onların hazırladıkları projeleri dikkate alıp uygulamaya çalışıyoruz.

*Dikili’nin Seracılıkta bir yükselişi var. Dikili Dünya ve Türkiye seracılığının neresindedir?

*Seracılıkla ilgili yatırımcılar gelip gidiyor. Yurt dışından da gelip seracılıkla ilgilenenler var. Türkiye’nin en büyük dünyanın üçüncü büyük seralarına sahibiz.

*Son olarak uygulamalarınız da tatilciler nasıl yararlanıyorlar? Memnunlar mı?

*Dikili’ye tatil için veya gezmek için fark etmez gelen herkes uygulamalarımızdan faydalanırlar. Dikili halkına olduğu kadar buraya gelen herkes aynı ekmeği aynı fiyata alabiliyor. Ücretsiz servisimizden yaralanıyor. Belediye halk sağlığı merkezimizde muayene olabiliyor. Buraya gelen herkesi olabildiğince rahat ettirmek görevimiz. Her alanda bunu hissedebilmek burada mümkün.

*Basının ilgisinden nasıl etkileniyorsunuz?

*Basın burada olanlarla gerçekten çok ilgileniyor. Sosyal belediyecilik ve beraberinde getirdiği uygulamalar vatandaşımızın ilgisini çekiyor. Vatandaş Dikili’de olanları merak ediyor. Öğrenmek istiyor. Bizim bu konuda örnek olmamız mutluluk verici. Daha önce belirttiğim gibi bu uygulamaları yurdun her yerinde gerçekleştirebilmeliyiz. Örnek oluyorsak ve bu konuda haber yapılıyorsak ne mutlu bize. Çünkü yaptığımız hizmetler ve uygulamalar bizim onurumuzdur.

*Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

* Son olarak şunu belirtmeliyim ki;

Halkımızın iş ve aş sorununu çözmek, eşitlikçi, adil, demokratik ve özgür bir toplum oluşturma yolunda ilerlemek, yerel ve ulusal düzeyde, kazanımları büyüterek geliştirmek ve kalıcılaştırmak; Halkımızın büyük çoğunluğunun çıkarlarını ve taleplerini savunan ilericilerin, demokratların, aydınların, tüm sosyal demokratların ve halkımızın birliğini gerektiriyor.
Bütün bunların gerçekleşmesi için büyük bir özveri ve gayretle çalışan belediye personelimize, sıcak desteğini esirgemeyen kişilere, kurum ve kuruluşlara ve tüm hemşerilerimize teşekkür ediyor, geleceğin Dikili’sinde sağlık ve esenlikler diliyorum
http://nazmicoban.wordpress.com/soylesi-yerel-yonetimler/sosyal-belediyecilik-nedir/