hdi5

Hukuk devletinin ilkeleri nedir?

Hukuk devleti, en basit tanımıyla, kendini hukukla bağlı sayan, hukukla kurumsallaşan devlet demektir.

Hukuka dayanan ve kurumsallaşan devlet hem meşruiyet kazanır hem de vatandaşlarının haklarını güvence altına alır.

Hukuk devletinde kişilere değil, "kurumlara' ve temelde hukuka itaat edilir.
Hukuk onu yapanları da bağladığı için, iktidarda olanların devlet gücünü kötüye kullanmaları ihtimaline karşı 'yönetilenler' korunmuş olur.

Hukuk, devletinin belli ilkelere dayanması gerekir. Bunlar;


1    - Kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin devlete karşı korunması,
2    - Yasaların herkese eşit uygulanması,
3    - İdarenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olması,
4    - Yargının bağımsızlığıdır.


Bir devletin hukuk devleti olabilmesi için başta anayasası olmak üzere kanunlarının ve diğer mevzuatının bu ilkelere uygun olması zorunludur.
Peki Anayasa Mahkemesi kararlarında hukuk devleti tanımı nasıl yapılmıştır? Anayasa Mahkememiz birçok kararında yukarıda belirtilen ilkelerin hukuk devleti olmanın zorunlu öğeleri olduğunu vurgulamakta ve 85 / 31 E. 86 / 11 K. sayılı kararında, "Hukuk devleti, anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde, yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve anayasa bulunduğu bilincinden uzaklaştığında geçersiz kalacağını bilen devlettir" diyerek hukuk devletini tarif etmektedir.

Yine Yüksek Mahkeme, 79 / 11 E. 79 / 39 K. sayılı kararında, "Hukuk devleti, hukukun üstünlüğü temeline oturur. Bu temelde yasa önünde eşitlik ilkesi baş öğelerden birini oluşturur. Böyle bir kavram ise ayrımcılığın her türünü reddeder" şeklindeki açıklamasıyla eşitlik ilkesinin önemini belirtmektedir.

Hukuk devletinde devletin menfaatleri yasalarla belirlenmiş olduğundan yasalara uymakla devlet menfaatine uygun davranılmış olur.

Anayasa Mahkememiz bir başka kararında ise devletin bütün iş ve işlemlerinin yargı denetimine bağlı tutulduğu ve adil bir hukuk düzeninin hüküm sürdüğü devletin hukuk devleti olduğunu belirterek, pozitif hukukun, yani iç mevzuatın her şeyden önce adil olması, yani doğal hukuka uygun olması gerektiğini ortaya koymaktadır. (66 /11 E. 66/44K)

Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri olan yargı bağımsızlığına ilişkin olarak da, Yüksek Mahkeme 70 / 63 E. 71 / 38 K sayılı kararında, "Mahkemelerin bağımsızlığına ve hâkimlerin güvenceyle donatılmış bulunmalarına ilişkin anayasa kuralları, anayasanın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin zorunlu niteliklerinden biri olarak gösterilen, hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez öğelerindendir" demektedir.

Ülkemize bakış

Ülkemize baktığımızda her ne kadar anayasamızın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğu yazılı ise de temel hak ve özgürlüklerin çoğunun anayasanın kendi hükümleri ve kanunlarla kısıtlandığı, dolayısıyla devlete karşı korunmadığı, yasaların herkese eşit uygulanmadığı (milletvekili dokunulmazlığı, Memurin Muhakematı Kanunu vb. istisnalar), idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olmadığı (Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Yüksek Askeri Şûra Kararlarına karşı yargı yolu kapalı olduğu gibi) ve anayasamızın 144. ve 159. maddelerindeki düzenlemeler sebebiyle, yargının tam bağımsız olmadığı ülkemizin tam bir hukuk devleti olduğunu söylemek ne yazık ki mümkün değildir.

Devlet, hukuk devleti olmadan, rejim de demokratik olamaz.
Hukuk devletinde devlet başkanı da dahil hiç kimse yasalara aykırı davrandıktan sonra, "Ben ne yaptıysam devlet için yaptım" diyemez, yasalara aykırı davranış devlet için olamaz, çünkü hukuk devletinde devletin menfaatleri yasalarla belirlenmiş olduğundan, yasalara uymakla devlet menfaatine uygun davranılmış ve her ne amaçla olursa olsun yasalara aykırı davranıldığında ise devletin ve toplumun haklarına tecavüz edilmiş olunur.

Hukuk devletinde 'yönetenler' ile 'yönetilenler' arasında bir astlık - üstlük ilişkisi olmayıp, medeni bir işbölümü vardır ve kamu görevlileri liyakat ve kariyer esasına göre hak ettikleri yere mutlaka ulaşırlar. Böylelikle adam kayırma, partizanca tutumlar mutlaka önlenir ve halkın devlete olan güveni, kamu otoritesine karşı saygısı da sağlanmış olur.

Çağı yakalamak isteyen devlet, hukuk devleti olmak zorundadır.

       Ali Özgündüz:

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol